Helen babasıyla uzun bir yolculuğa çıkar. Evinden uzaktayken, kedisinden mektuplar almaya başlar. Mektuplar kimi zaman komik, kimi zaman hüzünlü doludur ama özlemle doludur. Küçük Helen kedisinin bu mektupları kendi başına yazdığından hiç şüphe etmez. Bir mektup diğerini izler.

Bu sevimli küçük kitap, insanların dünyasında yaşayan bir kedinin karşı karşıya olduğu zorluklarla nasıl baş ettiğinin ve bir çocukla kedisi arasında kurulan katıksız bağın küçük bir sunumudur. Yaşı ne olursa olsun okuyucuyu içine alır ve orada küçük bir yolculuğa çıkarır.

Seninle konuşamasam da senin bana söylediğin her şeyi anlıyorum.

Sağ ön patim öyle kötü incindi ki yürümekte ve kalem tutmakta çok zorlanıyorum. En kötüsü ise burnum... Beni gören herkes gülüyor; kaldı ki onları suçayamam. Burnum iki katına çıktı ve bir daha eski haline dönmeyecek diye çok korkuyorum. Herkes bilir ki bir kedinin yüz güzelliğinin temeli burnudur.